Zeytinyağının diğer düşmanı da ışıktır. Işık, zeytinyağında bulunan klorofil ve türevlerini uyarır. Uyarılmış klorofil ve türevleri oksijeni aktif hale geçirir. Aktif oksijen etrafındaki her şeyi olduğu gibi zeytinyağına da saldırır ve bozulmasını hızlandırır. Bu hızlı çöküşün başlaması için çok az miktarda ışık ve oksijen yeterlidir. Bu nedenlerle zeytinyağını satın aldığınız ve sakladığınız ambalajların mümkün olduğunca koyu renkli ve oksijen geçirmez olmasına dikkat etmek gerekir.
Bu sorunla baş etmenin en iyi yolu, ürünü oksijen ve ışıktan uzak tutmaktır. Çoğu üretici dolumu azot veya argon gibi reaksiyona girmeyen bir gaz eşliğinde ışık geçirmeyen şişelere ya da metal ya da opak kutulara yapar. Bu tür içini göstermeyen ambalajlar tüketicinin yağı görerek değerlendirmesini engellese de, yağın korunması açısından kesinlikle avantajlıdır. Uygun ambalajlanmış bir ürün, ambalaj açılmadığı sürece bozulmaya karşı hayli dirençlidir. Yine de zeytinyağının taze meyve suyu gibi olduğunu unutmamak gerekir. En iyi şartlarda bile saklansa hiç değişmeden kalması imkansızdır. Bekledikçe kalitesi düşecektir. Gerçi iyi bir ambalaj, açıldıktan sonra da içindekini korumaya devam etmelidir.
Ambalaj Malzemesi; Ambalaj malzemesini seçerken iyi düşünmek, hangi amacın öncelikli olduğunu hesaba katmak gerekir. Akla ilk gelen tercih, özellikle öncelik zeytinyağının görsel sunumu ve uzun süreli saklanması ise koyu renkli camdır. Camın dezavantajı ağır ve kırılgan olmasıdır ki bu, nakliyeyi zorlaştırır. Nasıl güneş kremleri ışığın cildimize zararını sıfıra indiremiyorsa, renkli cam şişeler ışık geçirgenliğini önemli ölçüde azaltsalar da sıfıra indiremezler. Işıktan tam anlamıyla korunmanın tek yolu ışığa veya güneşe uzun süre maruz kalmamaktır. Şişe açıldığı anda oksijenle temas başlar, ışığın neden olduğu zarar katlanarak hızlanır. Cam şişeye ışığı kesecek büyüklükte etiket yapıştırarak raf ömrü uzatılabilir.
Geleneksel olarak tercih edilen malzemelerden biri de tenekedir. Zeytinyağı için kullanılan tenekeler, ince bir çelik levhanın üzerine koruyucu olarak kalay ve lak denilen sentetik bir madde kaplanarak yapılır. Tenekenin avantajı ışık ve oksijen geçirmemesi, kırılmaz ve hafif olmasıdır. Dezavantajı da üzerindeki koruyucu tabakanın çizilmesi ya da aşınması halinde metalin zeytinyağının içinde kalmış nemden dolayı paslanması ve zeytinyağının kimyasal özelliklerini bozmasıdır. Bu nedenle hasarlı, yamulmuş tenekeler tercih edilmez, tekrar tekrar kullanılmaları önerilmez.
Cam şişelerde olduğu gibi teneke de açıldığında içine hava dolar ve yağın kalitesinde düşüş başlar.
Ambalaj konusunda en son yenilik içi plastik torbalı karton kutulardır. Bu tip içi torbalı karton kutular baginbox, Amerika ve Avustralya gibi ülkelerde şarap ve meyve suyu için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bag in box zeytinyağı ürünümüz kutu içindeki torbalar iki plastik tabaka arasına uygulanmış ince bir metal filmden oluşur. Parlak görünümlü torba, oksijen ve ışık geçirmez, kırılmaz, yırtılmaz, kolay kolay zarar görmez ve çok hafiftir. Torbalı kutular hem dayanıklı hem hafif oldukları için depolama ve nakliyede avantaj sağlar. Zeytinyağı dışarı aktıkça plastik torba söndüğü için kulanım sırasında kapaktan içeri oksijen giremez.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.